Birey olarak analitik ve bilimsel düşünme yeteneginden yoksun insanlarin grup haline gelmelerinin ne kadar tehlikeli birsey oldugunu biliyoruz. Inandiklari degerlerin saldiriyi ugradigini dusunmek ve bunun sonucunda yasanilan yikimin dizginlenememesi durumu sikca goruluyor. Bireyin kendi bireysellik sinirlarini terketme ihtiyaci ile vicdanini grup icine girerek rahatlatma egilimi on plana cikiyor. Bu durumun yansimasi olan irkcilik, kin ve nefret suclari , ne bugünlerde sikca duydugumuz terör olaylarina ne de baska birseye benzemeyecek bicimde tehlikeli ve onarilmasi imkansiz sonuclar uretme kapasitesine sahip oluyorlar. Halk uzerinde yaratilan surekli ajitasyon ve duygusal sömuru politikalarinin bu durumu tetikledigi gorunuyor. Hergün ölüm haberleri duyduğumuz bugünlerde kin ve nefret duygularinin bizlerde ve cevremizde belirmemesi icin mucadele etmeli, olaylari her acidan degerlendirebilmenin onemini vurgulamamiz gerekiyor. Zor bir dönemden geciyoruz ve bu dönemi hep beraber atlatacagiz, umudumuzu kaybetmek ve bu savaştan beslenen güçlere boyun eğmek gibi bir lüksümüz yok, bu yüzden yaptığımız her hareketin ve söylediğimiz her sözün bilincinde olarak davranmalıyız.
Barış sesini yükseltmemiz gereken bu günlerde, 2012 yilinin Kasim ayinda paylasma ihtiyaci duydugum Stefan Zweig'ın "Dünün Dünyası" kitabından alıntılar içeren asagidaki yaziyi tekrar paylasmak istedim, Zweig'ın yaptığı tespitler o kadar önemli ki kitabın tamamını okuma fırsatı olanlar lütfen okusun.
Dünün Dünyası ve Savaşın Bugünü Üzerine
"Ben savaşın ne demek olduğunu biliyordum. Dopdolu ve ışıl ışıl dükkanlara bakarken (1. Dünya savaşı)1918'lerin manzarası canlandı gözlerimin önünde; içinde hiçbir şey kalmayan bomboş dükkanlar adeta gözlerini kocaman açmış bir şekilde bakardı insanların yüzüne. Gıda maddeleri satan dükkanların önündeki uzun sıralarda bekleşen üzgün kadınları, yas içindeki anneleri, yaralıları, sakatları, o dönemin tüm o korkunç dehşeti adeta birer hayalet gibi bu öğlen ışığında gündüz düşü gibi gözlerimin önüne geliyordu. Yorgun ve bitkin, yırtık pırtık üniformalar içinde cepheden dönen yaşlı askerlerimizi anımsadım. Küt küt çarpan yüreğimle geçmiş savaşı da, bugün başlayan ve korkunç çehresini henüz bakışlarından saklayan savaşı(2. Dünya savaşı) da hissediyordum. Şunu da iyi biliyordum: Geçmişteki her şey yok olmuştu. Tüm başarılar yerle bir edilmişti. Vatanımız olarak gördüğümüz yaşamımızı adadığımız Avrupa kendi hayatımızdan daha çok zarar görmüştü. Yeni birşeyler, yeni bir dönem başlıyordu. Ancak o döneme ulaşmak için birçok cehennemi ve arafı geçmek gerekiyordu.Evet arkadaşlar, savaş kapımızda her ne kadar hayatlarımız normal düzeninde ilerliyormuş gibi görünse de tüm insanlığı hedef alabilecek bir savaşın kıvılcımları giderek büyümekte, bizler bilmiyoruz savaşın nasıl birşey olduğunu sadece kahramanlık hikayeleri dinledik yıllarca, birebir yaşamadık hiçbir zaman savaşı her gün bilgisayarlarımızın başında televizyon karşısında hayaller kurup olana bitene kapattık gözlerimizi ama önümüzdeki süreçte yaşanacaklara kendimizi daha etkili bir şekilde hazırlamamız gerekiyor. Daha güçlü olmalıyız, her zamankinden daha çok ihtiyacamız var güçlü olmaya, Stefan Zweig'ın ikinci dünya savaşı başlamadan önce yaptığı bu tespiti şu anda irdelememiz gerekiyor. Geçmişte olan savaşların gölgesini bugün tepemizde olan savaş başlamadan görmeliyiz. Kendimizi hazırlamalıyız her ihtimale, olacaklara, bizler insanların savaşlardan nasıl etkilendiğini bunun ne kadar facia birşey olduğunu hiçbir zaman hissedemedik, bugün yaşanabilecek bir savaşın yaratacağı psikolojik çöküntü ve fiziksel yıkım her anlamda çok güçlü olacaktır. Her gün oynadığımız bir oyunu oynar gibi, her hafta izlediğimiz bir savaş filmini izlermiş gibi izliyoruz haberleri, sürekli olarak paylaşılan ölüm haberleri, fotoğraflar yavaş yavaş anlamını yitirmeye olayları hızlıca normalleştirmemize ön ayak oluyorlar. Yanıbaşımızda komşumuz Suriye'de yaşananlar, ondan önce diğer orta doğu ülkelerinde kıvılcımı atılan bu savaş, bizi de içine çekmek üzere yavaş yavaş tüm dünya büyük bir savaşın içine sürüklenebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder