4 Aralık 2011 Pazar

"Hugo(2011)" Film İncelemesi-Yönetmen: Martin Scorsese, Orjinal Roman: Brian Selznick


Merhaba arkadaşlar, uzun süredir film incelemesi yazmıyordum, en son geçen sene oscara aday filmlerle iligili yazdığım bir kaç incelemeden sonra, kısmet Martin Scorcese(Martin Scorsese hakkında detaylı bilgi için linke  tıklayın...) in ilk 3 boyutlu film deneyimi olan HUGO ya yazmakmış, neyse uzatmayım filminden çıkalı yaklaşık 45 dakika oldu ve sıcağı sıcağına olaya giriyim istiyorum. Öncelikle Martin Scorsese gibi bir ustanın dünya gözüyle bir 3d film bırakmadan göçüp gitmesi hemen hemen bütün sinemaseverleri üzerdi herhalde, ama açıkcası Martin Scorcese in ve ekibinin bu filmi ,izleyen herkesi büyüleyecek diyebilirim, bu filmin yediden yetmişe, yaşlısı ile çocuguyla herkes için müthiş bir son mesaj, Martin Scorsese'in bizi unutmayın, biz umutmazdık, sizde unutmayın diye bir haykırışı olduğunu düşünüyorum. Öncelikle filmin yönetmeni söylediğim gibi büyük usta Martin Scorsese, filmin senaryosunu ise John Logan yazmış, film Brian Selznick'in “The Invention of Hugo Cabret”(Brian Selznick hakkında detaylı bigi için linke tıklayın...) adlı romanından uyarlanmış, ama bu film iyi bir uyarlamadan daha öteye geçiyor, her karesinde inanılmaz bir görsellik, hayatımızın en önemli kavramı “Zaman”ı olağanüstü işleyişi, sinema tarihine yapılan sert ve eleştirel geri dönüşler, unutulanların, ,Hollywood'u, sinemayı sinema yapanların, sinema tarihinin hayal ustalarının, hayal gücünün peşinden giderek bizi bugüne getirenlerin bir isyanı, bir çocuğun zamanın akışına, zamanın ona oynadığı acımasız oyunlara karşı olağanüstü direnişi ve hayal kurmanın mükemmeliği, ölümün basitliği, yaşamanın güzelliği, bu saydıklarım filmi izledikten sonra beyninizde oluşacak sadece bir kaç andan ibaret, daha da fazlası var bu filmde, her yanından bir incelik akıyor HUGO'mun , bizim de Hugo muz vardı bak o aklıma geldi şimdi altı altı altı beş beş ve çufçufluyoruz...

Yaşasın çocuk olmak, hugoları sevmek diyorum, ağlıyım mı daha ne yapıyım...annem bazen kocaman adam oldun oğlum adam gibi davran dediğnde korkudan iyice çocukluklar yapan ben, hiç adam gibi davranamamak hep çocuk gibi davranabilmek umuduyla sesleniyorum sizlere... Özellikle uyarlama filmlerde ben direkt uyarlanan yapıtın yaratıcısı üstünde durmaya özen gösteririm. Aslında asıl unutulanlar müthiş öyküleri yazan, yazarlarımız da oluyor bazen , onların bize sunduğu görsellik şu anda vurduğum klavyenin tuşlarından ibaret olduğundan,onların yaptıklarını görebilmek biraz daha zaman alabilir, birazda popülarizm den de uzak olduklarından, zorlanıryoruz hatırlamakta, ama hatırlamak, anmak boynumuzun borcu yarın Hugo dendiğinde ilk olarak akla gelmesi gereken isim sadece Martin Scorsese olmamalı tabiki(Tolga abi senide unutmadık rahat ol:) filmde de değindiği gibi Jules Verne nin hayal dünyasından, Georges Melies'in sinemanın yaratılışına yaptığı katkılara doğru, akan bir zaman ve bu zamanda unutulanlar , yazarlar, yönetmenler, grişimciler, amaçları sadece istedikleri işi yapmak olan niceleri için izleyin bu filmi... Hep iyiyi isteyen, hep hayal kuran insanların umutlarının hiçbir zaman tükenmemesi için çocuklarımızın rüyalarında kabus değil, aşk gördüğü bir dünya için savaşların durması dileğiyle... Görüşmek üzere...
İMDB Puanını görmek için resme tıklayınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder