17 Ocak 2011 Pazartesi

Film Analizleri- Av Mevsimi

Film analizleri bölümüne yapılan bütün katkılar Cenk Turgut' a aittir. Kendisi, küçüklüğünden beri sinema hayranı olan ve çektiği kısa filmlerle yurtdışında ve Türkiye' de bir çok yarışmada dereceye girmiş, gelecek vadeden bir yönetmendir. Bana "bir film nasıl izlenir" i öğreten kuzenime bu bölüme yapacağı katkılardan dolayı şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.

Not: Bu bölümde yayınlanacak incelemeler, filmler hakkında spoiler içerebilir.

AV MEVSİMİ




Av Mevsimi, Eşkiya ve Gönül Yarası gibi son dönem türk sinemasının başyapıtları arasında sayabileceğimiz filmlerin usta yönetmeni Yavuz Turgul’un son filmi.
Aynı zamanda sinemamızın en ciddi polisiye denemelerinden.

Filmin yönetmeninden sonraki en büyük artısı oyuncu kadrosu.Usta aktörler Şener Şen,Çetin Tekindor ve belki de “Hokkabaz”daki rolü ile birlikte bugüne kadar ki en güçlü drama performansını ortaya koyan Cem Yılmaz başlı başına filmi izleme sebebi.
Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse; fakir bir ailenin varoşlarda yaşayan Pamuk adlı genç kızlarının öldürülmesinin arkasında yatan gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışan bir grup polisin yaşadıkları ve bunların özel hayatlarına olan yansıması çerçevesinde kuruyor öyküsünü yazar-yönetmen Turgul.

Şener Şen emekli olmak için gün sayan cinayet masasının başı Ferman’ı canlandırıyor.İşindeki başarısından dolayı “Avcı” diyorlar ona.Ferman’ın hayatında işinin yanında bir de hasta bir karısı var.Ferman’ın yetiştirdiği İdris(Cem Yılmaz) onun sağ kolu.İdris Ferman’ı bir idol ve aynı zamanda bir baba gibi görüyor.Çaylak polis denebilecek Hasan(Okan Yalabık) ise evleneceği kız ile işi arasında kalmış bir genç.Pamuk’un cinayetini aydınlatma yolunda geçen her gün, bu üç karakterin hayatını derinden etkiler bir hal alıyor ve zamanla bir saplantıya dönüşüyor. Karakterler için, bu bir işten öte kişisel bir savaşa dönüşüyor. Özellikle İdris karakterini canlandıran Cem Yılmaz -ki onu filmde daha çok deli adıyla çağırıyorlar – saf ve hırçın Karadeniz erkeği tiplemesinde döktürüyor. Eski karısına hala aşık İdris. Ama bir türlü kendinden ödün veremediğinden ve öfkesini dizginleyemediğinden onu geri kazanamıyor. Şöyle bir sahne var filmde; İdris bir akşam, aralarında ilişki olduğundan şüphelendiği karısı ve Patronu’nu takip ediyor. Adamın eski eşinin evinden çıktığını görüyor İdris ve büyük bir öfke ile silahına sarılıp kapıya dayanıyor.O Karadeniz erkeğinin bir anda alevlenen hırçınlığı ile kafasına koyuyor eski karısını öldürmeyi.Tam bu sırada elektriklerler kesiliyor.Kadın İdris’e yaklaşıyor ve karanlıktan hep nasıl korktuğunu anlatıyor.İdris’in öfkesi bir anda yok oluyor ve bütün saflığı ile karısının hala kendisine aşık olduğunu düşünerek sarılıyor ona. Beş dakika önce evden çıkan adamı, oraya niye geldiğini unutuyor.Bunun gibi birçok sahnede karakterlerin iç dünyasına yapılan yolculuklar ve yansımaları var.Hasan’ın müstakbel kayınpederi ile yemek yediği sahne,İdris’in Hayde şarkısını tüm içtenliğiyle söylediği sahne ve Çetin Tekindor’un canlandırdığı büyük iş adamı Battal’ın, her şeye sahip olmanın bile bazı çözümlere yetmemesini kabullenmek zorunda kaldığı sahne gibi… Zaman zaman duyulan,öldürülen Pamuk’un iç sesi oldukça etkileyici olmuş.

Karakterlerin işin peşini bir türlü bırakamaması, bu tür insanların hayatlarında başka hiçbir şeye yer verememesi,oluşan saplantı duygusu,içlerinde bulundukları piskoloji çok başarılı bir şekilde yansıtılmış.Hasan’ın polisliği bırakması karşılığında, çok rahat bir hayat teklifi sunan Kayınpederi’ne evet demek için yaşadığı tereddüt, idris’in olayı açıklığa kavuşturmak için bir anlamda kendini feda edişi bunun en iyi örneklerinden.
Tabi filmin görüntü yönetimi için de ayrı bir paragraf açmak gerek. Özellikle giriş sahnesindeki nehir görüntüleri dudak uçuklatacak cinsten.Zaten genel olarak teknik açıdan çok başarılı bir yapım var karşımızda.Müzik kullanımı da çok yerinde ve etkileyici.
Böbrek nakli, maddi sıkıntı ve aile baskısı gibi toplumsal olaylara da ışık tutan film, olay örgüsü ve kurgu bakımından çok etkileyici olmasa da yukarda saydığımız artıları için izlenmeye değer bir yapım. olmuş.Ayrıca türünün en ciddi örneklerinden biri ve peşinden gelecek yapımlara ışık tutup,cesaret verecektir.

Yazar: Cenk Turgut

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder